Umran Dergisi: Türkiye Yönünü Belirledi
Türkiye yaklaşık bir yıldır, ülke içinde ciddi manada gerilim yaratan, tüm dünyanın gözünün üstünde olduğu, bütün dünyanın ileri geri konuştuğu, Batılı kanaat oluşturucuların safını belirlediği, seküler hıncın bilhassa ikinci tur öncesinde sığınmacılara yönelik nefret söyleminin ayyuka çıktığı bir seçim dönemi yaşadı. Bu seçim sadece Türkiye’yi değil dünyayı etkileyecek neticeler doğurdu. Zaten tüm dünyanın gözünü bu seçime dikmesinin ve farklı mecralarda popülizmden siyasi İslâm’a, otoriterlikten diktatörlüğe uzanan iddiaları alenen dillendiren yüzlerce analizle desteklemesinin sebebi buydu. Bir defa daha belirtmek gerekir ki 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde bir yanda Türkiye’nin ilerleme çizgisini yeniden Brüksel-Washington hattına taşımaya çalışacağını vaat eden bir ittifak vardı. Diğer tarafta ise iki asırlık denge politikasını da devam ettirmek suretiyle fırsat bulduğunda tarihe yeniden dönüşe imkân verecek atılımlar yapabileceğini gösteren bir iktidar müşterekliği öne çıkmıştı.
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken, yapılan 2023 seçimlerinde sandığın kaderini belirleyen şey şüphesiz ki korkuydu. Seçimin ilk turunda özelde Millet İttifakı’nın gündeme taşıdığı korku ekonomik krizken, Cumhur İttifakı’nın gündemde tuttuğu korku ise dış güçler, etki alanları, PKK ve Fetullahçılık olmuştur. Muhalefetin en büyük avantajı iktidarın yıpranmışlığıydı. Yıllardır süren kesintisiz bir iktidarın, başardıkları yanında başaramadıkları, eksikleri, çelişkileri ezcümle “metal yorgunluğu” ile birlikte toplumun belli kesimlerinde, bilhassa gençler arasında yükselen taleplerin birikmesi söz konusuydu. 14 ve 28 Mayıs’ta Erdoğan’ın temsil ettiği toplumun tarihsel misyonu seçimlerden zaferle çıktı. Bu netice iç/dış geniş bir cepheye karşı verilmiş ve bir istikamet/yön mücadelesinin sonucu olması bakımından da son derece önemlidir. Günümüzde Türkiye’de siyasi çekişmenin milliyetçilik zemininde değil kimin daha yerli-millî olduğu yarışı tarafından belirlendiği söylenebilir.
Seçim süreci tartışmasız bir şekilde Cumhur İttifakı’nın kazanmasıyla bitmiştir ama üzerinde durulması gerekli önemli noktalar vardır. Siyasi, sosyolojik, ekonomik, kültürel kimlikleri ve dokuları, dinamikleri, aktörleri, ihtiyaçları, talepleri farklı Türkiyeler var karşımızda. Gerçekten hayat tarzları, etnik köken, çalışma durumu, seküler milliyetçilik, sığınmacı karşıtlığı, yeni kimlik kılıflı hareketler konularında gerekli politikalar uygulanmazsa, kimi ihanet hareketleri seçimlerde oluşan psikolojik ortamdan yararlanarak elde ettikleri halk tabanını genişleteceklerdir. Bu durumda gelecekte Şer İttifakı mensupları psikolojik/sosyolojik savaş için kullanabilecekleri çok uygun bir zemin elde etmiş olacaklardır.
Bazı Başlıklar:
Yapılan Halk Oylamasında Toplumumuz Tarihsel Misyonuna Sahip Çıktı/Mustafa AYDIN
Müesses Nizam Sorunu ve Korku/Mehmet/Furkan ÖREN
Sarsılmaz Recep Tayyip Erdoğan/Marie JEGO
İslâm Düşmanlığı ve Yükselen Beyaz Adam Irkçılığı/Salman SAYYİD
Fetva Kültürü ve Arap Şairi Adonis/Metin Önal MENGÜŞOĞLU
Kur’ân’da Aidiyet Olgusu Üzerine/Sait KESKİN
Etkileyici Bir Post-Kolonyal Roman: Mahrem Macera/Kamil ERGENÇ
Suudi Arabistan-BAE İttifakı Dağılıyor mu?/Hamid Ebu EL-İZMehmet Furkan ÖREN