Kültür - Sanat

Tarihe cömertlikleriyle damga vuran kadınlar

Suriyeli âlim M. Ali Haşimî, Kur’an ve Sünnete Göre Müslüman Kadının Şahsiyeti kitabını modern dünyada Müslüman kadının yaşadığı zorlukları aşmasına yardımcı olmak amacıyla kaleme almış. Müslüman kadının Allah’a karşı sorumluluklarından başlayıp kendisine, eşine, çocuklarına, akrabalarına, komşularına ve topluma karşı görevlerini konuyla ilgili ayetler ışığında Asr-ı Saadet’ten örnek uygulamalarla açıklamış.

M. Ali Haşimî’ye göre Müslüman kadının topluma karşı sorumluluklardan biri de yardımlaşmadır. İmanlı hanımların yardımsever ve cömert olmaları gerekir. Kendi imkânları çerçevesinde ikram ve ihsana ihtimam göstermeleri tavsiye edilir. Zira Asr-ı Saadet hanımları böyle davranmıştır. Yazar büyük hadis külliyatlarından hareketle Asr-ı Saadet döneminde kadınların bu konuda ne kadar hassas ve fedakâr olduklarını göstermek amacıyla birbirinden etkileyici örnekler paylaşmış kitapta.

Müminlerin anneleri olsun, daha önce geçen salih selefimizin hanımları olsun, cömertlik ve ikram severlik hususunda en güzel örnek olmuşlardır. Tarih bunları nurdan harflerle kaydetmiştir.

İmam Zehebi, Siyeru A’lm-in Nübela adlı eserinde müminlerin annesi, Hz. Aişe validemizi anlatırken şöyle demektir: Kendisi yetmiş bin dirhem sadaka olarak vermişti. Hâlbuki kendisi o sırada yamalı hırka giymekteydi. Bir defasında Muaviye, Hz. Aişe’ye yüz bin dirhem göndermiş, Hz. Aişe henüz akşam olmadan hepsini sadaka olarak dağıtmıştı. Bu sırada yanında bulunan cariyesi “Keşke o paranın bir kısmıyla bize et alsaydın” der. Hz. Aişe de: “Söyleseydin ya” diye karşılık verir. Yine Muaviye, kendisine yüz bin dirhem karşılığında değerli bir gerdanlık göndermişti. O da bunu müminlerin anneleri arasında paylaştırmıştı.

El işi yapar ve parasını sadaka olarak dağıtırdı

Hz. Aişe’nin (r.anha) validemiz el işi yapar, kazandıklarını hemen sadaka olarak dağıtırdı. O sadaka vermede, cömertlikte, hayır işlemede müminlerin anneleri içinde eli en açık olan kadındı. Onunla ilgili olarak Hz. Peygamber (sas) Müslim’in, Hz. Aişe’den rivayet ettiği hadiste şöyle buyurmuştur: “Sizden bana erken ulaşacak olanınız, eli en çok açık olanınızdır.”

Hz. Aişe (r.ahna) diyor ki: “Hepsi ellerini uzattılar hangisi daha eli açık, diye baktılar. Bizim içimizde eli açık olan Zeynep’tir. Çünkü kendisi elişi yapar, eliyle kazandıklarını sadaka olarak dağıtırdı.”

Tarihin, cömertliğine ve ikam severliğine şahit olduğu kadınlardan biri de Sekine binti Hüseyin’dir (r.ahna). Elindeki varlıkla cömertçe davrandı. Eğer bir şey bulamazsa bileziklerini çıkartıp ihtiyaç sahiplerine, yoksullara verirdi.

Yine cömert hanımlardan biri de Muaviye oğlu Yezid kızı Atike’dir. O tüm mal varlığını Ebu Süfyan ailesinden olan fakirlere bırakmıştır.

Her Cuma bir köle azad ederdi

Bir diğer isim de Ömer b. Abdulaziz’in kız kardeşi olan Ümmü’l Benin’dir. O, cömertlikte ve yoksullara yardım hususunda parmakla gösterilen bir hanım idi. Şöyle diyordu: “Herkesin bir şeye karşı arzusu bulunmaktadır. Benim de hoşlandığım husus hayır vermek, dağıtmaktır.” O, her hafta Cuma günleri bir köle azad ederdi. Aziz ve Celil olan Allah yolunda bir süvariyi donatır ve şöyle derdi: “Yuh olsun cimriliğe! Eğer cimrilik bir gömlek olsaydı, asla onu giymezdim ve şayet cimrilik bir yol olsaydı, asla o yoldan yürümezdim.”

Bir diğeri de Halife Harun Reşid’in eşi Zübeyde Hanım’dır. O akarsu kaynaklarını birleştirmek suretiyle Mekke’ye su getirmiştir. Zübeyde Hanım, bugün Zübeyde Suyu diye bilinen, bu asırda da önemini koruyan su kanallarını açtırmıştı. Maliye sorumlusu, bu büyük projenin maliyetini çok bulunca şu edebi sözü sarfetmiş: “Sen çalışmaya devam et. Bir kazma vurmanın maliyeti bin dinara mal olsa da devam et.”

Elbette İslam tarihinde daha pek çok örnek mevcuttur Müslüman hanımların cömertliğiyle ilgili. Her zaman ve İslâm âleminin her köşesinde bu gibi hanımlar mevcuttur. Zira hem Kur’an-ı Kerim hem de Hadis-i Şerifler Müslüman erkeğe de kadına da sadaka vermeyi, yardım sever ve cömert olmayı tavsiye etmektedir. Onlar yetimler, yoksullar ve kimsesizler için vakıflar kurarak hayır ve hasenatlarını kurumsal hale getirmişlerdir. Camiler, medreseler, şifahaneler, çeşmeler yaptırmışlardır.

M. Ali Haşimî, Kur’an ve Sünnete Göre Müslüman Kadının Şahsiyeti, Risale Yayınları.

Source link

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu