Hem hafız hem tefsir âlimi: Ahmet el-Acemi
Ufak bir aradan sonra dünya çapında meşhur Kur’an kârilerinden/ hafızlarından bahsetmeye devam ediyoruz. Onuncu kârimize bir adım kala Suudi isimlere noktayı koyuyoruz. Şu ana kadar Kuveytli Mishary Al Afasy hariç yedi Suudi kâri hakkında yazmıştım. Sekizinci ve son isim ise oldukça bilinen bir isim: Ahmet el Acemi (Ahmed Al Ajami).
El Acemi, bizim diyarımıza adını hatırı sayılır ölçüde ulaştırmış bir kâri. Hem güzel, kendine has sesi hem akademik hayatı hem de imam/ hoca kimliği ile öne çıkan bir isim. İnternette Türkçe olarak arattığınızda dahi birçok sitede karşınıza onlarca kaydı ve videosu çıkıyor. Belli ki buranın insanlarının da dinlemeye meyyal olduğu zatlar arasında yerini fazlaca almış.
Aynı zamanda önemli bir tefsir âlimi
El Acemi, şu ana kadar yazdığımız isimlerin ekseriyeti gibi 60’lı yıllarda doğan kuşaktan. 1968 doğumlu. Suudi Arabistan’ın Bahreyn’e ve Katar Yarımadası’na dönen yüzü olan doğu şehri El Huber doğumlu. Soyadında geçen “Acem” kelimesi sebebiyle böyle bir kökeninin olup olmadığı sorusu akla gelse de belirtildiği kadarıyla böyle bir durum söz konusu değil.
Dünyada en iyi Kur’an okuyanlar arasında kabul edilen El Acemi, parlak bir ilim tahsilin sahip. Sadece kâri olarak değil, bir tefsir âlimi olarak da saygı duyulan isimlerden. Zira üniversite eğitimini ülkesindeki Mohamed Ben Saud Üniversitesi’nde tamamlamasının ardından Pakistan’da lisans sonrası eğitimine devam etmiş. Farklı Müslüman ülkelerde ve eğitim kurumlarında ilim yapmış olması, ona daha geniş bir perspektif katmış olabilir. Pakistan’daki Lahor Public University’de yüksek lisans ve doktorasını tamamlayan El Acemi bir tefsir âlimi olarak ülkesine dönmüş. “Minnat Al Aliy Al Kabir Fi Charh Toroq Attafsir” adlı (pek tabii tefsir ilmi üzerine) tezi, kendisine ait önemli bir eser.
Kaynaklarda okuduğuma göre El Acemi, ilk imamlığını 1984 yılında Al Moghira Ben Chooba ve 1985 yılında Huber Büyük Camii’nde (the Great Mosque of Khobar) yapmış. Doğum tarihine bakarsak 16-17 yaş gibi oldukça genç bir yaşta imamlık yapmaya başlamış olduğu görülebilir.
1992 yılında ise yine memleketi El Huber’deki Al Amir Mohammad Bin Fahd Camii’ne imam olarak atanıyor. Sanıyorum ki bu camilerdeki imamlığı, Pakistan’da aldığı akademik eğitimin öncesine denk geliyor. Şu an memleketine göre ülkenin öbür yakasında kalan Cidde’de imamlık yapmakta. (Bu konuda bir karışıklık var, kısıtlı kaynaklardan ötürü tam olarak emin değilim, Cidde’deki King Fahd’s Camii olsa gerek).
6 çocuk babası olan El Acemi, aktif bir kişiliğe de sahip. Hakkında yazdığımız birçok isim gibi etkinliklere katılıyor, büyük konferanslar veriyor hatta TV programları yapıyor.
Kendine has bir ses rengi var
Genelde en başta işlediğimiz meseleyi bu sefer en sona bıraktık. El Acemi’nin sesi neden özel; neden Kur’an onun ağzına çok yakışıyor? Her şeyden önce onun sesini en iyi tanımlayabilecek tabir “yanık bir sese” sahip olduğudur. El Acemi’nin aynı Ebubekir Şatıri’de olduğu gibi gerçekten kendine has bir ses rengi var ve bu yüzden seveni için alternatifi pek olmayan bir okuyuşa sahip. El Acemi’nin okuyuşunda ilgi çekici bir başka bir nokta ise hem coşku-hüzün hem de sakinliği aynı anda verebilmesi. Genelde okuyuş tarzlarını coşkulu ve dingin olarak ikiye ayırırdım ben ancak Ajami’nin sesini tam olarak birine oturtmak mümkün olmadı. Ayrıca hakkında yazdığım tüm kâriler aynı zamanda hafız olduğu için artık ayrıca belirtme ihtiyacı hissetmiyorum ama El Acemi’nin de hafız bir kâri olduğunu kısaca not düşmüş olalım.
Not: El Acemi hakkında da Kâbe imamı olduğunu yazan yerler var. Bunun gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum.
Deniz Baran yazdı