Deplasmandır bu dünya!
Kelimelerle oynamıyor, haşa! Zira nimettir onlar!
Murat Menteş kendisiyle yapılan bir söyleşide şiir yazarken neden pat diye romana geçtiği sorusuna şöyle cevap veriyor: “ Açık yüreklilikle konuşalım: Şiirden anladığım şey ile yazdığım şiir arasındaki mesafeyi kapatamadım. İnsanı şoke eden, uçuran, hayran bırakan şiirler yazmak istedim. Gebersem de olmadı.”
Murat Menteş birbiri ardına baskılar yapan romanı Korkma Ben Varım’dan sonra Sel Yayıncılık’tan çıkan şiir kitabı Garanti Karantina ile bu söylediklerini bir şekilde şerh etmiş oluyor. “Gebersem de olmadı” dediği insanı şoke eden, uçuran, hayran bırakan şiirlerini bir kitapta toplayarak şiirden anladığı şeyi ortaya koyduğunu göstermiş oluyor.
Muzdariplikten mütevellit şiir mi?
Murat Menteş’in şiirlerinde göze çarpan ilk şey bu şiirin bir “rahatsızlık” şiiri olduğudur. Kavgacı, oldukça hareketli şiirlerdir bu şiirler. Bu hareketin, kavgacılığın sebebi konjonktüre çekilen resttir. Çünkü konjonktür ürettikleriyle birlikte şairi huzursuz etmektedir. Avarece riske girmek de konjonktürün tekerine çomak sokmaktır bir nevi. Avarelik de konjonktürün işine gelen bir şey değildir çünkü. Ancak şairin rahatsızlığı gücünün yetmediği yerde kavgayı bırakıp bir teslimiyete dönüşür. Fakat teslimiyet merci oldukça yücedir: “Atomu yumrukla parçalayamam / Allah büyüktür elbet bir kapı açar”
Non-stop hareket
Romanda hareketin bereket olduğunu düşünen Menteş bu tutumunu yazdığı şiirlerde de gösterir. Aynı hareket, heyecan ve hız Menteş’in şiirlerinde de görülmektedir. Şiirlerindeki bu hareketi izleksel olarak görmekle birlikte asıl söz varlığında görürüz. Menteş’in şiirinde kullandığı kelimeler ince elenip sık dokunarak seçilmiş kelimelerdir. Ve şairin rahatsızlığının asıl kaynağı olan çağın ürettiği kelimelerdir bunlar: Jübile, lokavt, polemik, tropikal, karantina… Kelimelerin çağa ait olması Murat Menteş şiirine modernliğini pekiştiren bir özellik katmıştır. Aynı zamanda reçeteye uygun ilaç gibi şairin rahatsızlığını anlatmaya uygun bir söz varlığı / dil de ortaya çıkmıştır.
Yunus’un bir başka türlüsü
Dünyanın fani / geçici olduğunu söylemek için kullanılabilecek kelimeler sadece Yunus Emre’nin dilinde karşılık bulduğuyla sınırlı değildir. Yunus 13. yüzyılda “Bu dünya bir lokmadur ağzunda çeynenmiş bil” derken Murat Menteş şiirinde bu “Deplasmandır bu dünya diyor albino şeyhim” olarak dillendirilir.
Edebiyatta her yazınsal metin nasıl kendinden önceki metinlerin ortamına doğuyorsa Murat Menteş’in şiiri de kendinden sonraki metinlerin ortamına doğmuş bir şiirdir. Her okuduğunuzda tazelenen, canlılığını yineleyen, tozu alınan şiirlerdir onun şiirleri. Biraz da gürültücü şiirler olduğunu söylemeliyiz. Bunu bazen kelimelerin anlamlarıyla sağlayan Menteş genelde ses olarak bu gürültüyü, gümbür gümbür bir sesi ortaya koymuştur. Mesela kitabın ismini de oluşturan Garanti Karantina şiiri bunun en sarih görüldüğü şiirlerden biridir. Tükçe’nin patlayıcı katı ünsüzlerine giren “t” sesinin bu şiirde oldukça sık kullanılması ve şiirdeki ahengin bu sesle yakalanması şiirin müzikalitesine bir şeyler fısıldatmaktan ziyade bir şeyleri katı bir sesle söyletmiştir.
Menteş şiirinin en temel özelliklerinden biri de eğlenceli bir şiir olmasıdır. Absürte ve ironiye ciddi bir yer verir onun şiiri. Güldürür, sürpriz yapmayı sever. Kıvançla taşır Türk şiiri’ne 9 kasa greyfurt! Arkası olan imgeler vardır “tüccar molla” gibi. Bu imgelerin arkasında müslüman, muzip, eğlenceli ve derinlikli bir şair yatmaktadır. Bir mısra asla başladığı yerde bitmez onun şiirinde. Şiirlerindeki bütünlük mısralardaki tek tek bütünlerden oluşmuştur. Divan şiirindeki beyitteki anlam bütünlüğü onun şiirinde mısra bütünlüğü olarak görülür.
Aforizmayı kolay mı sandınız? Hele ki bağlam içindeyse Menteş’te tadından yenmez!
Tek tek ele aldığınızda bir aforizma gibi duran mısralar bir bakmışsınız güçlü bir şiirin eti, kemiği oluvermiş bütün şiir içerisinde. Modernliğini pekiştirecek onca şey olmasına rağman gelenekle ya da direkt İslam’la irtibatını sağlam kurmuş bir şiiri vardır Menteş’in. Kavramsal olarak da bunu açıkça görüyoruz. Genel olarak çağın ürettiği ifadelerin yer aldığı şiirlerinde bir bakmışsınız ve’l ba’su ba’d’el-mevt. Ya da bir Hazret-i Hamza. Çünkü “Uhud savaşı bizi düşündürüyor” diyen bir şair vardır karşımızda.
Murat Menteş’in şiirlerini okurken bir yandan yağmur yağdığını, yağan yağmura aldırmadan rap yaptığınızı, bir dervişin kozmopolit bir kentin en gösterişli plazalarından birinde zikre daldığını, aşık kızların gözyaşı averajıyla açığı kapattığını, Hızır aleyhisselam’la birlikte yürüdüğünüzü, koştuğunuzu, coştuğunuzu hissedeceksiniz.
Abdüssamed Bilgili garanti karantiya alındı.